24 Ocak 2010 Pazar

uneven development; eşitsiz, istikrarsız, eğri büğrü gelişim


http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalHaberDetay&ArticleID=976379&Date=24.01.2010&CategoryID=99

Haberde Haiti'nin içinde bulunduğu acı ve sefaletin Tanrısal bir varoluş, ya da bir kader hali olmadığı yazıyor. Adına medeniyet dedikleri, o çapı dünya kadar geniş (global) mecburi varoluş modunun Haiti'den geçerken  'homojen' ve 'adil' tavrını nasıl değiştirdiğini anlatıyor. İşte bunun adına eşitsiz gelişim diyorlar. Harvey'in deyimiyle 'uneven development'...Bu kavram iki türlü düşünülebilir;

Birincisi kaynakların tüm dünyada herkesi eşit doyuramayacak olması olasılığına dayanıyor.Uneven; türkçede kelime karşılığı olarak eşit olmayn, istikrarsız, eğri büğrü gibi kelimelerle karşılanıyor. Sanki biraz  bir evin her metrekaresini eşit ısıtamayacak bir ısıtma sistemine benzetilebilir. Kaynağın en yakınındaki duruma göre ideal ısınırken ya da sıcaktan bunalmaya başlarken, bir şekilde uzakta olanın, ısınma umudunun yanında (çünkü bir yerlerde birilerinin ısındığını biliyor en uzaktaki), soğuktan donma tehlikesi ile karşı karşıya gelmesi hali gibi...

İkincisi ise hem ilkini çürüten hem de onunla, ona karşı var olabilen bir durum; Kapitalizmin bir işleyiş biçimi olarak iç dinamikleri nedeniyle zaten adilane olamayacağı gerçeğine işaret ediyor... Kapitalizmin Uneven; yani eşitsiz, istikrarsız, eğri büğrü tavrı içsel dinamikleri nedeniyle mecburi. Yani kapitalizm kendini var edebilmek, varlığını sürdürebilmek için medeniyetler ve coğrafyalar arası 'uneven' yani eşit olmayan, istikrarsız, eğri büğrü bir gelişimi dayatmak zorunda. Yani bu, kasıtlı bir varoluş hali. Bir yerlerde birilerinin tıka basa doyması için diğer yerlerde başka birilerinin açlık, acı ve travmalar içinde yaşamaya terk edilmesi hatta haberde de okunabileceği gibi bu hale itilmesi gerekiyor. Uneven olan; kapitalizmin iç dinamikleri nedeniyle olagelmiş olan değil; yani bu adaletsiz ve istikrarsız gelişim "ne yazık ki medeniyetin her yere yetişmesi mümkün değil, çok üzgünüz"le açıklanabilecek bir şey değil. Bu bir mecbur bırakılma, acizleştirilme hali. "Benim daha fazla doymam için senin aç kalman gerek!" acımasızlığı...

Deprem sonrası Haiti'de 1.5 milyon insan evsiz kalmış durumda. Yine okuduğumuza göre ölüsü de dirisi de Sam amca için para etmeyen bu insanlar toprak altına üst üste istifleniyorlar (bkz;toplu mezar)...Leonardo Di Caprio da 1 Milyon dolar vermiş Haiti insanlarına. Amerika bir yandan sağda solda 'Haiti'ye yardım edelim!' '1 milyon dolar, 2 milyon dolar, yok mu artıran!' diye yardım kampanyalarının en çok bağıran çığırtkanı olma çabası içindeyken diğer yandan yalnız, aç ve evsiz kalan Haiti'lilerin bazıları bir şekilde becerirler de içeri sızmayı başarırlar korkusuyla ülke sınırlarını Haiti'lilerden korumaya çalışıyor. Tehditkar, saldırgan ve egosantrik kişiliğinin ardında yardımsever bir 'Sam amca' nın da bulunduğunu göstermeye niyetleniyor. Amerika, tüm dünyayı, kendi varoluşunu andıran bir trajediye sürüklediğini hepimize bir kez daha hatırlatıyor...

Fotoğraf; Kaynak: radikal.com.tr


Clinton Bush Haiti Fund PSA from White House on Vimeo.